AİLE MUHABBETİNİ ARTTIRACAK BİR YOL
Hedefe ulaşmak için önce yayı sağlam, güçlü, kuvvetli; okumuzu da doğru tutmamız gerekiyor ki hedefi tutturalım.
Bir ok atmak için bile ne kadar ince, zarif, meşakkatli ve sabırlı olmamız gerekiyor. Bu işlemleri doğru şekilde yapmadığımızda maalesef hedefi tutturamayız.
Muhabbetli aile olmanın da belirli kuralları, usulleri, şartları ve sağlıklı yaşam gibi faydaları vardır.
Muhabbet , bir aile olmak için mutluluk ve sağlık açısından bize faydalı olduğu gibi, iyinin numunesi olmak vesilesiyle de tüm insanlığa faydası vardır. “Böylesi de oluyormuş hadi ben de yapayım” diye hevesi arttırır. Örnek anne, örnek baba, örnek eşler, örnek ebevenyler…
Ailenin muhabbeti, şeytanın hiç hoşuna gitmese de Allah’ın çok hoşuna gider.
Allah’ın hoşuna gitmesi için, ailemizde muhabbeti arttıralım. Ama nasıl?
Muhabbet, kelime kökü itibariyle sevgiden gelmekte olduğuna göre;
Öncelikle basitçe, söz ile, kelimeler ile söyleyelim.
“Seni seviyorum.”, “Evimin mutluluk kaynağı” “Beni eve bağlayan mutluluğum”
Eşiniz sizi telefonla aradığında da benzer cümleler ile telefon karşılaması yapabilirsiniz.
Size çok basit gelebilir. Zaten karşı tarafı mutlu etmek için basit sözler lazım. Basit bir söz vereceğiniz maddi hediyelerden daha önemlidir.
Sadece sözü tesirli olur mu? Elbette olacaktır. Belki hemen tesirini göstermeyebilir ama zamanla tesirini görürsünüz. Hele edebi gazellerden birkaç tanesini ezberleyip söyleyin, bakın neler oluyor.
Sevdiğinizi, nezakete özen göstererek, karşılığında bir beklentiye girmeden ve hatta abartarak söyleyin.
Güzelliğini, yakışıklılığını, fedakârlığını, olumlu davranışlarını, akıllılığını, kendiniz için değerli olduğunu ve daha aklınıza gelen ne kadar güzel ve onun hoşuna gidecek söz varsa onları da ilave ederek söyleyin.
Başlangıçta söylemekte zorlanabilirsiniz. Devam ettikçe daha içten söylemeye başlayacaksınız. Yalan söylemek gibi de gelebilir. Ama yalan söyleme izni verilen nadir durumlardan birisi de eşler arasını iyileştirme çabasıdır.
Siz söyleyin ve söylemeye devam edin. Kırk kere deli denince kişi inanıyorsa, eşiniz bu övgüyü kırk kere söyletmeden inanmak isteyecektir. Kırk kereden fazla söyletse de sonuçta karlı çıkan siz olacaksınız…
İkinci aşama olarak sözlerinize mana katmaya çalışın.
Okumaya çalıştığınız gazelleri gözünün içine bakarak okuyun. Eşinizin, söylediğiniz gibi olduğunu hayal edin ve hayalinizdeki kişiye seslenir gibi seslenin. Söylediklerinize sizde, eşiniz de zamanla inanacaksınız. İnanarak söylediğinizde artık siz, hayalinizdeki o mükemmel kişinin eşi olacaksınız. Olumluları söyleyerek inanmaya başlayınca, olumsuzlara yer ve zaman kalmayacaktır.
-Üçüncü aşama olarak gerçekten sevdiğinizi ve değer verdiğinizi ispatlamaya çabalamanız gerekecektir. Değer gördüğünüz ortamda biraz daha kalmak istersiniz. Değer görmediğiniz yerden bir bahaneyle uzaklaşmak istersiniz. Siz eşinize değer verdikçe eşiniz sizin yanınızda olmak isteyecektir.
Değer verdiğinizi, sevdiğinizi nasıl ispat edersiniz? Sadece eşiniz için, eşinizi düşünerek hareket edersiniz, yeter. Ama sadece onu düşünmeniz lazım. Yaptığınızda sizin faydanıza değil belki zararınıza bile olabilir. Yeter ki onun için bir şeyler düşünün ve yapın. Onun sevdiği hizmet davranışlarını, onay sözlerini, nitelikli gerçek birlikteliği, sevdiği dokunuşlarla, armağanlarla ama her şeyi onu düşünerek yapın, size manasız gelse ve zorlansanız da zamanla kolaylaşacaktır.
Mutluluk zaten kolay ve güzeldir.