Genel

MUTLU EVLİLİĞİN 8 ŞARTI

Mutlu Evliliğin 8 Şartı

Evlilikler ekonomik sıkıntılardan mı yıkılıyor? Psikolojik ve fiziksel şiddetten mi? Sadakatsizlikten mi? Bunlar ve daha fazlası mümkündür. Asıl sebep sevgi, saygı ve güven bağlarının zayıflamasına yol açan evliliğin 8 şartının yerine getirilmemesidir. Ancak bu şartlar yerine geldiğinde sağlıklı ve mutlu bir evlilik yürütülebilir. Evliliğin şartları yerine getirildiğinde yaşanan sorunlar deveyken, pire olarak görülür, yerine getirilmezse pireler deve yapılır. İşte uzun ömürlü ve sevgi dolu bir evliliğin 8 şartı:

1- Sadece olmasını istediklerinizi söyleyin, olmaması gerekenleri değil

2- Takdir etmek, övmek ve onaylamak

3- Birlikte nitelikli vakit geçirmek

4- Hizmet etmek

5- Hediye vermek

6- Cinsellik

7- Aile büyüklerine saygı göstermek

8- Ahde vefa

——————————————————

1- Sadece olmasını istediklerinizi söyleyin, olmaması gerekenleri değil

Mutlu olmak için önce eşinizi mutlu edin.

Arzular ve istekler suçlayıcı talepler olarak algılandığında yakınlık olasılığını azaltır ve çift birbirinden uzaklaşır. Ricalar şeklinde belirtildiğinde iletişim çok daha rahat kurulur. Ricalar sevgiye yön verir ama talepler sevgi akışını engeller. Suçlamalar, talepler ve eleştiriler, sevgi için yalvarmanın etkisiz bir yoludur. Bu nedenle çift suçlamalara tepkiyle karşılık vermek yerine, daha yapıcı bir şekilde yaklaşmalı ve her suçlamanın ardında gizli olarak yatan isteği, ricayı ve temenniyi duymalıdır.

Olmasını istediklerinizi söylediğinizde olduğunu göreceksiniz. Olmaması gerekenleri söylediğinizde de olmadığını göreceksiniz…

Suçlayıcı talepler yerine getirildiğinde eksiklik, hata düzeltilmiş vazife yerine getirilmiş anlamına gelir. Yani negatiflik ortadan kalkmış olur.

Ama rica yerine getirilince takdir sözleri söylenmese de yapan kişi mutluluk duyar. Çünkü gereğinden fazlasını yaptığını düşünür.

2- Takdir etmek, övmek ve onaylamak

Çiftin birbirini olduğu gibi kabul etmesi için takdir etmesi, onaylaması ve övmesi gerekir. Böyle çift duygusal ihtiyaçlarını karşılamış olur. Çünkü sevgiyi duygusal olarak ifade etmenin yolu, onu oluşturacak sözleri kullanmaktan geçer. Sözlü iltifatlar veya takdir sözleri sevgiyi güçlü bir şekilde iletir. Sevginin hedeflerinden biri, istenilen bir şeyi elde etmek değil, sevilen kişinin mutluluğu ve huzuru için bir şeyler yapmaktır. Çünkü kişinin mutluluğu eşinin mutluluğundan geçer. Sözel iltifatlarda bulunmak eşi onaylamanın yalnızca bir yoludur. Çiftin kendilerini güvensiz hissettiği alanlardaki gizli potansiyeli cesaret verici sözlerle harekete geçebilir. Çiftin sahip olduğu ilgi alanlarını geliştirmesi için cesaret verici sözlere ihtiyacı olabilir. Sevgi sevecendir, sevecen sözlerin kullanılması gerekir. Yüksek tonda ve sert bir sesle ifade edilen sözler sevgiyi değil, bir suçlama, yargılama ve kınama ifadesini yansıtır.

Eşinize kendisini anladığınızı gerçekten hissettirin, sonra isteğinizi, kendi duygularınızı ifade ederek eleştirmeden söyleyin.
Neticeden ikiniz de hoşlanacaksınız.

Eleştirerek siz de canavar olmayın.

“Trafik canavarı mısın, nesin? Bizi öldürmeden yavaşla!”

Değil deee;

“Arabayı hızlı sürmekten büyük bir zevk aldığını biliyorum. Ama hız sınırını aştığında huzursuz oluyorum. Lütfen yavaşlar mısın?”

Diyebilseniz, yolculuğunuz muhtemel bir kaostan kurtulacak ve belki de ömür boyu hatırlayacağınız bir mutluluğa dönüşecektir.

3- Birlikte nitelikli vakit geçirmek

Baş başa, el ele ve göz göze sohbet etmek nitelikli beraberliktir. Çift kafasını karıştıran, kendilerini üzen konuları, ihtiyaçlarını, isteklerini, duygularını ve sınırlarını dürüstçe ve açık olarak ifade etmeli, doğruları ilişkilerini zedelemeyecek biçimde söylemeye dikkat etmelidir. Konuşurken göz teması sürdürülmeli, dinlerken başka bir şeyle meşgul olunmamalı, duyguların açığa çıkmasına özen gösterilmeli, vücut dili gözlemlenmeli ve konuşanın sözü kesilmemelidir. Nitelikli sohbet yalnızca anlayarak dinlemeyi değil, aynı zamanda kendini açıklamayı da gerektirir. Birlikte vakit geçirmek, çiftin ilgi duyduğu her şeyi kapsayabilir. Esas olan çiftin odaklanmış ilgiyle birbirine bütün dikkatini vermesi, birlikte kaliteli ve nitelikli vakit geçirmesidir. Amaç birlikte bir şey yaşamak, bu yaşantıyı tamamlamak ve gelecekte yararlanılacak güzel hatıra sarayı oluşturmaktır. Bu saray sevginin sembolü ve sesi olacaktır.

Derinlerdeki amacımız ise karşılıklı birbirine değer verildiğini hissettirmektir.

4- Hizmet etmek

Çift birbirinin sevdiği ve hoşlandığı şeyleri yapmalı, birbirine hizmet ederek memnun etmeye, birbirleri için bir şeyler yaparak sevgilerini ifade etmeye çabalamalıdır.

5- Hediye vermek

Her kültürde armağan vermek, sevginin ifade edilmesi ve evlilik sürecinin bir parçasıdır. Çünkü armağan kişinin kendisini hatırlama düşüncesinin bir sembolüdür. Birisine armağan vermek için onu düşünüyor olmak gerekir. Armağanın maddi değeri veya para ile alınıp alınmadığı çok önemli değildir, önemli olan armağanı fiilen alma ve onu bir sevgi ifadesi olarak sunmaktır.

6- Cinsellik

Evlilik; yakınlık, cinsellik ve sevgi için duyulan gereksinimleri karşılamak üzere tasarlanmıştır. Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Çünkü sevişmek, dokunmak ve fiziksel temas, sevgiyi iletme yollarından biridir. Hatta bazı çiftler sevişme ve temas olmadan sevildiklerini hissetmezler.

Çiftin hem duygusal hem de bedensel olarak yakın olmalarının yolu birlikte yatmalarından geçer. Bu durum aynı zamanda çok kadim bir evlilik kuralıdır. Ancak “Sen yat, ben birazdan gelirim!” sözü son yıllarda çiftler arasında sıkça kullanılmaya başlandı. Bu ayrı oluşlar da ayrılışların artmasına yol açıyor.

7- Aile büyüklerine saygı göstermek

Çiftin aile büyüklerine ve diğer akrabalara saygı göstermesi evliliğin bir şartı olduğu kadar, örf ve geleneklerin de bir gereğidir. Akraba ilişkilerinde samimiyet, güvenilirlik, tevazu, sadelik, nezaket, sevgi ve saygı esastır. Aile büyüklerinin güvenini kazanmak, onlara saygı duymak ve dürüst olmak, güzel ahlakın bir özelliğidir. Birbirine ve aile büyüklerine güvenmeyen ve saygı duymayan bir çiftin geleceğinden emin olunamaz. Saygı ve güven duygusu evlilik hayatında tuğlaları birbirine kenetleyen harç gibidir. Harç olmazsa duvar her an yıkılabilir, saygı ve güven duygusu olmayan evliliklerde birlik ve beraberlikten, huzur ve mutluluktan söz edilemez. İnsan sevgi, saygı ve merhamet duyguları sayesinde mutlu olabilir. Bu duyguların olmadığı yerde hüzün ve keder vardır.

8- Ahde vefa

Sevgiyi sürdürme ve sevgi bağlılığı anlamına gelen vefa; sözünü yerine getirme, sözünde durma, sevgi, dostluk ve bağlılıkta kararlılık anlamlarına gelir. Yani vefa göstermek, çiftin birbirine verdiği sözlere sadık kalmasıdır. Bu açıdan bakıldığında vefa; tam, mükemmel, içten, sağlam ve sarsılmaz kalp bağlılığıdır. Atalarımız “Önce can, sonra canan!” demişlerdir. Burada can, eştir, canan ise diğerleridir. Çift önceliği birbirine vermeli, bu konuda bencil olmalı, cana kıymet vermeli ve kaybedilmesi göze alınamaz olarak görmelidir. Bu bakımdan büyük fedakârlık gerektirecek konularda önce eşini, sonra diğer sevdiklerini ve yakınlarını düşünmelidir. Başkalarına gösterilen nezaket, ilgi, saygı ve hürmet eşten esirgenmemelidir. Sadık ve vefalı çift başlarına her ne gelirse gelsin, hep aşkla “BİZ” der. Nikâh memurları; “İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta birbirinizi seveceğinize, koruyacağınıza söz veriyor musunuz?” diye sorar ve çift de sıra ile Evet! der. Ahde vefa, verilen sözde durmak, yapılan anlaşmaya sadık kalmaktır.

.

Arif Kesik

Aile Danışmanı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu